Bu seneki tatilimi o kadar çok bekledim ki.Her sene bol gezmeli dinlenmekten ziyade hoplamalı zıplamalı tatiller yaptım.Ama bu sene gerek kendi iç sorgulamalarım gerekse korkunç yoğunluktaki iş yaşamım yüzünden beynim iflas etti.Resmen bu kafadan ayrılıp gitmeyi istedi.Ben de tüm yıllık izinlerimi kaybetme pahasına tatile çıktım ve yazlığımıza geldim.Tek amacım annem,anneannem,dedem ve on sekiz yaşında ki kuzenimle aile saadetinin dibine vurmaktı.Geç saatlere kadar uyuyup, bol bol yüzüp, sağlıklı beslenip ve dinlenip bir şeyler okuyup yazmayı planlamıştım.Ama mevzu bahis ben ve isteklerim olduğunda pusuya yatmış makus talihim yine yapacağını yaptı.Bir kere geceleri asla ve asla uyuyamıyorum.İki katlı ev dedemin horlamalarıyla resmen sarsılıyor ve adamcağız o kadar garip nefes alıyor ki bu sefer de ” nolur dedem ölmesin” diye dua etmekten uyuyamıyorum.Bu arada dedemin kulakları çok iyi duymadığı için ve aksi gibi herşeyi merak eden ve konuşkan bir yapısı olduğu için onun sabah erkenden uyanmasıyla evde bir senfoni orkestrasının resital vermesi bir oluyor.Resital dediysem iyi birşey algılanmasın.Resmen annemin çığlıkları,anneannemin haykırışlarına karışıyor.Ardından dedemin homurtusuna kuzenim eşlik ediyor ve ben çıldırarak yataktan uyanıyorum.Böylece tımarhanenin eşsiz tablosu tamamlanmış oluyor.Sonra gelelim yeme içme faslına.Ben denize gireceğim, dikkatli ve sağlıklı yemek yiyeceğim derken başta anneannem olmak üzere tüm ev halkının bana tabiri caizse “hayvanlar” gibi yemek yedirmeye çalışması benim zavallı sinirlerimin kafasına kürekle vuruyor.Gün içerisinde ergen kuzenimin sabahtan akşama futbol ve kız muhabbetiyle beynim güneşin altında giderek sulanıyor.Resmen bir satır kitap okuyamıyorum, bir iki satır yazı yazayım dediğimde yazım, ana teması “Fenerbahçenin eşsizliği Galatasaray’ınsa pislikliği” olan bir marşla son buluyor. Unutmak istediğim ne varsa beynime üşüşüyor.Akşamları artık kimsenin oynamaya tenezzül etmediği dedeminse bayıldığı iskambil kağıtlarıyla oynanan “kaptı kaçtı” oyununu oynuyoruz ve mutlaka yine tombiş dedeğimin isteği üzerine dondurmasına pastasına gibi iddialar koyuyoruz ortaya.Beynimi bir yerde format atmaya bıraksam bile içimdeki hırslı oyuncu ruh hastası manyak beni esir alıyor ve oyunu oynarken kendimden geçiyorum.Tabi evin delilerinin de benden aşağı kalır yanı yok.Dedem hile yapacak kadar hırslı, annem önümdeki tüm kağıtları kendisine alacak kadar kurnaz, kuzenimse dünyanın en alaycı insanına dönüşüyor.Her oyun bittiğinde gidip ağlayacak kadar kötü hissediyorum kendimi.O kadar çok kağıt oynuyoruz ki gece rüyalarımda kağıt oynayıp bunları yendiğimi görüyorum.İşin bir de okey oynama faslı var ki çok fena.Sürekli kuzenimle eş oluyorum ve adam bırak oyunu takip etmeyi ‘işe yaramıyor’ diye karşı tarafa okey atıyor.Bir değil iki değil sürekli yapıyor bir de.Resmen kuzen katili olmama ramak kaldı.Tüm bu karmaşanın ortasında geçen gece herkes uyuduktan sonra bir şeyler yazmaya koyuldum ama kader bu ya sigaram bitti.Ben de evin aşağılarında bir yerlerde bir market bulurum hem de yürüyüş yaparım umuduyla yola koyuldum.Bırak marketi in cin top oynuyor.Benimse korkunç yer yön duygum ve berbat lokasyon bilgim sürekli ‘en yakın merkezi yer çok yakında’ sinyalini beynime gönderiyor.O gönderdikçe ben dağ tepe orman demeden gecenin karanlığında yarım saat 45 dakika yol yürüyorum.Tam hedefime varıp sigaramı almışken artık hızlı hızlı da dönerim planları yaparken terliğim kopuyor.Tüm absürd komedilerde bir insanın başına gelebilecek ne kadar saçmalık varsa gelip beni buluyor.Ama bu gerçek hayat.Saat 12 ve bir ayağım çıplak halde bayırları ormanları aşıcam hem de neredeyse 45 dakika.O an hiç birşey hissetmiyorum, salağa bağlıyorum hatta kendi kendime gülümsüyorum.O sırada ben mal mal etrafıma bakınırken saati çoktan geçmiş olmasına rağmen bir minibüs görüyorum ve tek elimde kopmuş terlikle adamın önüne fırlıyorum.Sağolsun adam halime acıyor da beni bizim sitenin önüne kadar bırakıyor. Ama ben dünyanın yer yön konusunda en gerizekalı insanı olduğum içim kendi evimizi bulamıyorum.Aranırken ayağıma diken batıyor.Ben de annemi uyandırıp gelip beni almasını istiyorum.Tabi bir sonraki gün tüm ev halkının dört bir ağızdan bana söylenmeleri için gerekli malzemeyi de önlerine sunuyorum.Offf tatilim böyle geçiyor ve ben çok yoruluyorum.Resmen İstanbul’a dönüp çalışmak istiyorum.Ha buarada tüm vücudunu arkalı önlü eşit şekilde yakabilmesini becerebilen tüm insanlara sesleniyorum.’Gerçekten bi defolup gider misiniz? Kesin sizin sigaranız da bitmiyordur, terliğiniz falan da hiç kopmuyordur, kesin birileri sizi deli gibi seviyordur.Sizden nefret ediyorum’………
Bu Yaz Ne Yaptığımı Gerçekten Bilmiyorum!!
16 Perşembe Ağu 2012
Posted NE kafalar NE kafalar...
in